Sindirim sisteminde; kolera, dizanteri, ülser, tifo, ishal, siroz, sarılık (Hepatit B) gibi
hastalıklar görülür. Bu hastalıklardan bir kısmı bagırsak solucanı, kancalı kurt, serit (tenya) ve kıl
kurdu sayesinde ortaya çıkar. Bunların dısında gastrit, gaz siskinligi, hıçkırık, kabızlık, karın agrısı,
kusma, mide yanması, reflü, safra kesesi sikâyetleri de sindirim sisteminde görülen rahatsızlıklardır.
a) Kolera :
Kolera (Vibrio cholerae) bakterisinin neden oldugu bagırsak enfeksiyonu ve siddetli
ishal ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Kolera genellikle, dıskı bulasmıs kirli su ya da bu sularla yıkanmıs gıdalar aracılıgı
ile yayılır.
Agızdan sıvı tedavisi ile hastalık tedavi edilebilir. (Tedavinin amacı, kaybedilen su
ve elektrolitleri – sodyum, potasyum, klor, bi karbonat – yerine koymaktır).
b) Dizanteri :
İnsanlarda kanlı ishal, siddetli karın agrısı, gerekmedigi halde dıskılama istegi
duyma, bagırsak yaraları, (hayvanda makattan kan ya da kanlı dıskı gelmesi) gibi belirtiler
gösteren hastalıktır.
Sıgır ve domuz vebası, sarbon, gevis getirenlerde bagırsak zehirlenmeleri sonucunda
dizanteri olusur. Ayrıca maden ya da bitki zehirlenmelerinin birçogu da (cıva, kuduzböcegi,
sultan otu, sütlegen, kartallı egrelti, acı çigdem vb.) dizanteri belirtisi yaratır.
c) Ülser :
Mide mukozasının alkol, sigara ve asitli içecekler nedeniyle zedelenmesiyle olusur.
d) Siroz :
Alkol ve sigara nedeniyle karaciger hücrelerinin kendini yenileyememesi sonucu
olusur.
e) Tifo :
Kirli içme suları ve pis yiyeceklerden bulasan bulasıcı bir hastalıktır. Genelde salgın
seklinde görülür. Tifo; kalbi, beyni, böbrekleri, akcigerleri, karacigeri, göz ve kulak
sinirlerini etkiler. Hastalık (Salmonella typhi adlı) bakteriler nedeniyle olusur. (Bu bakteri
vücuda girdikten 7–15 gün sonra hastalık ortaya çıkar. Mikrop, tifolu hastaların dıskılarında
veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde
bulunur. Hasta hastalık süresince bol su içmelidir).
(İçme ve kullanma sularının kontrolü, besin hijyeni, lagım ve kanalizasyon
tesislerinin hijyen sartlarına uygun duruma getirilmesidir).
(Tifo asısı: Kesin koruyucu degildir. Ölü tifo asısı % 51-67 oranında koruyuculuk
saglar. Canlı atenüe oral ası ise yakın oranlarda koruyuculuga sahiptir ve yan etkileri daha
azdır).
f) İshal :
Dıskının sık olarak sulu veya yumusak çıkması durumudur. Dünyada ishal bes
yasından küçükler arasında ölümün ikinci büyük nedenidir (Her yıl ortalama 1,5 milyon
bebek bu yolla ölür
İshal, kalın bagırsagın yeterince sıvı emmemesinden meydana gelir. En sık görülen
nedeni enfeksiyon veya bakteri içeren atık maddelerdir.
(Bir kisi birkaç günde, en fazla bir haftada iyilesir. Buna karsın hastalıklı veya kötü
beslenen kisilerde ishal ciddi su kaybına yol açabilir ve tedavi olmadıgı takdirde hayati
tehlike olusturabilir).
(İshal ayrıca daha ciddi hastalıkların bir belirtisi olabilir, örnegin dizanteri, kolera,
botulizm veya Crohn hastalıgı gibi kronik bir duruma isaret edebilir. Apandisit hastalarında
genelde ishal olmasa da apandis patlamasının sık görülen bir belirtisidir. Radyasyon
hastalıgının da bir sonucudur).
g) Sarılık :
Kandaki vücuda renk veren maddelerin degerinin degismesi sonucu deri ve
mukozaların sarı renk alması durumudur. Hepatite yol açan A,B,C,D,E virüsleridir. Bunun
dısında atık maddeler ve radyasyon sonucu da olusabilir.
h) Gastrit :
Alkol, tütün, kimyasal maddeler ile bakteriler ve virüslerden dolayı olusan
hastalıktır.
Baslıca belirtileri arasında yemeklerden sonra midede rahatsızlık duygusu, bulantı,
kusma, eksime, istah yitimi, mide agrıları sayılabilir.
ı) Hıçkırık :
Diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses tellerinin arasındaki açıklıgın istem
dısı kapanması ile gerçeklesen ani soluk alımı ve bu sırada bir ses dısarı çıkmasıdır.
Nedenleri çesitlidir. Basit hıçkırıklar; çogunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı
yemekler, sinir bozuklugundan kaynaklanır. Ayrıca; bazı kalp, karaciger, bagırsak ve
pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir. 3 saatten fazla süren
hıçkırıklarda, doktora basvurmak gerekir.
i) Kabızlık :
Kabızlık, bagırsak hareketlerinin normale göre azalması durumudur. Bagırsak
fonksiyonu, kisiden kisiye farklılık gösterir.
j) Reflü :
Mide asidinin mideden yemek borusuna kaçması hastalıgıdır. Stres,gazlı içecekler,
çay ve kahve türü içecekler reflüyü arttırır. Reflü haslarında sürekli agızdan gaz çıkarma,
yemek borusunda yanma, gögüste yanma ve agrı hissi görülür, kalp sikayeti olusur.
NOT : 1- Bebeklerin 6. aydan sonra süt disleri çıkar, 7 yasından sonra ise bunlar dökülerek
yerine kalıcı disler çıkar.
2- Yetiskinlerde, agzın en arkasındaki diserden 1 sagda, 1 solda olmak üzere 2 alt
çenede, 2 üst çenede toplam 4 tane dis yirmilik dis bulunur. Bu disler çocuklarda
bulunmaz. (Bazen çıkmayabilir).
3- Agızda yemek varken konusmak, soluk borusunu açacagından besinlerin soluk
borusuna kaçmasına yol açabilir.
4- İnce bagırsagın uzun ve kıvrımlı olmasının nedeni, besinlerin daha fazla ve hızlı bir
sekilde kana emilmesini (emilme yüzeyinin arttırılmasını) saglamak içindir.
5- Kalın bagırsakta yasayan bazı bakteriler, B ve K vitaminlerinin sentezlenmesini
saglarlar.
6- Sindirilen besinler kan yoluyla hücrelere tasınırlar.
7- Yenilen bisküvi 12 saat sonra vücut tarafından kullanılabilecek hale getirilir.
8- Yemek borusu düz kaslardan yapılmıstır. Bu kaslar mideye dogru tek yönlü kasılıp
gevseyerek besinleri tasır.